• NE ZAMAN GİDİLİR?
    İlkbahar, Yaz Ayları
  • KAÇ GÜNDE GEZİLİR?
    1 Gün
  • VİZE
    Schengen
  • PARA BİRİMİ?
    Euro
  • TOPLU TAŞIMA?

    Kolay/Ucuz

  • RESMİ DİLLERİ?

    Almanca

  • PRİZ
    C Tipi/Avrupa
  • ZAMAN DİLİMİ?
    2 Saat Geride

Gezi Tarihi : Kasım 2014 Gezi Süresi : Yarım Gün

Potsdam, Brandenburg eyaletinin başkenti, Almanya’nın kuzeydoğusunda yer alan minik bir şehir. Kültürel ve doğal güzellikleri bakımından oldukça zengin. Potsdam ayrıca Prusya Krallarının (Alman Devleti) eski residansı olarak biliniyor.

Berlin gezimizin üçüncü gününde sabah erkenden yollara düştük, Potsdam’a direkt giden S1 tren hattını kullandık (güncel bilgi: S1 hattı S7 ile değiştirilmiş, gitmeden kontrol etmekte fayda var), Potsdam Hbf durağında indik, 45 dakikalık bir tren yolculuğu sonunda minik şirin bir şehir olan Potsdam’a ulaştık. Tren yolculuğu tam anlamıyla pastoral bir şölendi.

 

Potsdam Treni

 

Priz bile var.

 

Tren garında indik, Tourist Information’dan hemen haritamızı edindik ve gezmeye başladık.

 

Potsdam Turist Haritası

 

Potsdam tam anlamıyla bir bisiklet şehri, tren istasyonundan ya da bisiklet kiralanan dükkanlardan bisikletinizi kiraladığınızda size kısa ve uzun olmak üzere iki rotalık bir harita veriyorlar. Hangi rotayı seçeceğinize kendiniz karar veriyorsunuz. Vaktiniz var ise, hava da güzelse uzun uzun Potsdam sokaklarında dolaşabilirsiniz.

Biz Kasım ayında gittiğimiz için hava çok soğuktu, yağmur yağıyordu, bisiklet kiralamak istedik ancak havanın soğukluğundan olsa gerek bisiklet kiralanan dükkanlar kapalıydı. Tabana kuvvet koyulduk yola, sokaklar bomboştu, sanki bizden başka kimse yoktu.

 

Potsdam Tren İstasyonu

 

Potsdam sokaklarında yürümek inanılmaz keyifliydi, her sokak bir sürprizle çıkıyor karşınıza, ah bir de hava soğuk olmasaydı 🙁

Brandenburg kapısından başlayıp eski kiliseye kadar devam eden cadde Brandenburg Straße. Bu cadde de kafeler,restoranlar, alışveriş yapabileceğiniz mağazalar mevcut.

 

Eski şehir, eski kilise.

 

İzlediğimiz güzergahta karşımıza ilk çıkan Nauener Tor oldu, uzaktan gösterdi kendini. Bu kapı Potsdam’ın korunmuş 3 kapısından biri, gotik mimarisi örneklerinden.

 

Nauener Tor

 

Yakından görüntüsü

 

Diğer iki kapı ise Hunters Gate ve Küçük Brandenburg Gate. Küçük olmasının sebebi Berlin’de bulunan kapı ile isimlerinin aynı olması. Küçük Brandenburg kapısının en büyük özelliği, iki tarafının iki farklı mimar tarafından tasarlanması ve tamamen birbirinden farklı olmasıdır. Şehir tarafından ve meydan tarafından kapıya bakarsanız aradaki farkı görebilirsiniz.

 

Hunters Gate

 

Brandenburg Gate

 

Daha sonra bizi Hollandisches Viertel yani Hollanda Evleri karşıladı. Yanyana büyük bir intizam ile dizilmiş olan kırmızı tuğlalı evler sokağa çok hoş bir hava katıyor. Bu mahallede 134 tane kırmızı tuğlalı ev mevcut ve Hollanda dışında, Hollanda tarzı evlerin sıralandığı en büyük mahalle olma özelliği taşıyor.

 

Hollanda Evleri

 

Potsdam’da bir de kocaman park bulunuyor Park Sanssouci. İçerisinde çeşitli yapılar, saraylar, göller ve nehirler mevcut.

 

Ne kadar huzurlu değil mi?

 

Potsdam minik bir şehir olsa da 20 tane göle sahip ve topraklarının 4/3’ünü yeşil alanlar oluşturuyor.

 

 

Potsdam’da ki birçok yapı ve bahçe UNESCO Dünya Mirasları listesinde yer alıyor.

 

Tatlı bir restoran

 

Yeni yıl süslemeleriyle çok şirin 🙂

 

Potsdam’a kışın gittiğimiz için Park Sanssouci içinde bulunan heykellerin neredeyse tamamını göremedik, hepsi koruma amaçlı kutulara saklanmıştı.

Yine kış ve çok soğuk olduğu için tam anlamıyla gezemedik, eminim yazın çok daha güzel ve keyifli oluyordur, umarım bir dahaki sefere yaz aylarında gelebiliriz 🙂

 

Bu göl beni kendine hayran bıraktı.

 

Parkta öncelikle Neues Palais karşıladı bizi yani Yeni Saray. Diğer yapılara sonradan eklendiği için Yeni Saray adıyla anılıyor.

Dilerseniz tüm sarayların içini gezebilirsiniz, bize dışarıdan heybetlerine bakmak bile yetti.

Bir diğer saray Schloss Sanssouci. Eskiden yazlık saray olarak kullanılırmış.

 

Schloss Sanssouci

 

Son olarak bizim görebildiğimiz Chinese House, bu yapı çok şirin, minicik, en çok beğendiğim yapı oldu 🙂

 

Heykellerini göremesem de 🙂

 

O kadar üşüdük ki, parkta olan diğer yapıları görmeye mecalimiz kalmadı 🙁 Siz sıcak bir dönemde giderseniz haritada bulunan tüm yapıları keyifle gezebilirsiniz.

 

Üşüdüm çabuk çek pozu 🙂

 

Kış olmasına rağmen Potsdam’da, bu parkta beni büyüledi. Berlin’e yolunuz düşerse Potsdam’a uğramayı sakın unutmayın, yarım günde olsa Potsdam’a ayırmaya değer.

 

 

 

Potsdam Dünyanın neresinde?