Karadeniz Turu [1]muzun üçüncü gecesinde benim memleketim olan Rize’de konakladık. Trabzon ile Rize arası yaklaşık 1 saat sürüyor.
Konaklama
Rize’ye ilk gidişimizde Dedeman Otel [2]’de kaldık, konumu biraz merkezin dışında ancak denize sıfır ve manzarası güzel olduğu için burayı tercih ettik fakat hiç memnun kalmadık. Dedeman’a yakışmayacak şekilde odaları pisti, sigara kokmayan oda yoktu tesiste, kesinlikle ödediğimiz paraya acıdık.
İkinci gidişimizde ise Rize Öğretmenevi [3]’nde kaldık, burası 5 yıldızlı otellerle yarışabilecek cinsten bir yer, çok memnun ayrıldık, sizlere de tavsiye edebilirim.
Yeme İçme
Rize’de bizim çok sevdiğimiz bir lokanta var Liman Lokantası [4], iki gidişimizde de sabah,öğlen,akşam 3 öğün burada yemek yedik 🙂 Çarşı da Burger King’in karşısında araç girmeyen bir sokakta yer alıyor.
Herşeyiyle mükemmel bir yer, yemeklerin lezzeti, ilgileri, güleryüzlü tavırlarıyla bizi her seferinde memnun bırakıyorlar.
Burada sabah işkembe, paça ve mercimek çorbası içebilirsiniz, benim favorim paça ama hepsi muhteşem lezzetli. Bir kavurma yapıyorlar anlatılmaz yaşanır, öğlen saat 11 oldu mu kavurma bitiyor, hemde koca kazanlarda yapılmasına rağmen 🙂
Dönerleri de muhteşem, pilavı da, pideleri de, saymakla bitiremem, herşey doğal, herşey tereyağıyla yapılıyor, sanırım bu lezzet buradan geliyor.
Rize’ye gidecekseniz burada kavurma yemeden dönmeyin, bana sorarsanız her öğünü burada yiyin 🙂
Rize’ye tepeden bakan, manzarası muhteşem olan bir de Dağmaran Restoran [5] var, burayı muhlama yemek için tercih edebilirsiniz. Biz bayram döneminde gittik, bu sebeple olsa gerek ilgi alaka çok zayıftı, müşteriye saygıları ve minnetleri yoktu ancak manzara görülmeye değer.
Gezilecek Yerler
Rize’de ilk olarak Çamlıhemşin’e bağlı olan Ayder Yaylası’na gittik. Yayla, Rize merkezden yaklaşık 1buçuk saat sürüyor.
Yayla yolu üzerinde sizleri bir asma köprü karşılıyor, inip fotoğraf çekmeyeni dövüyorlarmış 🙂 Köprü çok sallanıyor, çok güvenli de görünmüyor ancak bu durum fotoğraf çekilmemizi engellemiyor 🙂
Trabzon Notları [6]mda Uzungöl’ün kalabalıklığından ve turistler uğruna heba edilişinden bahsetmiştim, Ayder Yaylası’da bu durumdan nasibini almış. Oteller ve işletmeler yaylayı işgal etmiş durumda.
Burada oteller, restoranlar ve hediyelik eşya satan dükkanlar var. Yine de bu güzel manzarayı bozmaya güçleri yetmiyor.
Ayder kaplıcalarıyla da ünlü bir yer, Osmanlı döneminden beri şifalı suyu kullanılıyor. Burada termal tesislerde bulunuyor. Suyun sıcaklığı 55 derece ve 260 metre derinlikten çıkıyor.
Ayder Yaylası dönüşünde yol boyunca Fırtına Deresi size eşlik ediyor. Burada Rafting hizmeti veren çok fazla tesis bulunuyor, zor ve kolay parkurlarda sizde adrenalinin tadını çıkarabilirsiniz 🙂 Ayrıca derenin tepesinden sizi bir yamaçtan diğer yamaca halat ile gönderdikleri bir aktivite daha bulunuyor.
Rafting yapmayacaksanız bile müsait bir yerden dere kıyısına inmenizi tavsiye ederim.
Rize gezimizin ikinci gününde benim köyüme doğru yola çıktık. Bugüne kadar gidip göremesemde, babamın doğup büyüdüğü, çoçukluğunu geçirdiği yer Rize-İkizdere-Bayırköy Köyü 🙂
Türkiye’nin her köşesi cennet ancak benim memleketim benim için bambaşka, yeşili başka, doğası başka, insanı başka,herkes sıcak,herkes yardım etmek için can atıyor, bu yaşıma kadar gelemediğim için pişmanım.
Rize’den İkizdere yaklaşık 1 saat sürüyor. Yol üzerinde çay fabrikaları bulunuyor buradan çay alabilirsiniz.
İkizdere yolunda benim ilgimi çeken evlerin hep tepelere, dağ yamaçlarına kurulmuş olması oldu. Nasıl yaptınız o yamaçlara o evleri, penceresinden bakarken hiç korkmuyor musunuz 🙂 Babamın evi de aynı bu şekilde, eve inerken korkmadım dersem yalan olur.
Minik köyümden sonra Ovit Yaylasına doğru yola koyulduk. Ovit Yaylası İspir yolu üzerinde bulunuyor. Her sene burada Ağustos ayında şenlikler düzenleniyor.
Ovit Yaylasında krater gölleri bulunuyor, Yedigöller olarak geçiyor ancak ulaşımları biraz zor olduğu ve bizde kalabalık bir grup olduğumuz için gidemedik. Sadece Ovit Krater Gölü’nü görebildik. Yaz ortasında Ovit buz gibiydi, mont giysek yeriydi diyebiliriz. Buraya gidecekseniz mutlaka yanınızda kalın üstler bulundurun.
Ne alınır?
Öncelikle Çay Fabrikalarından çay alınır. İkizdere yolu üzerinde, Rize girişinde yada Ayder yolu üzerinde Çay Fabrikalarını görebilirsiniz. Elekaltı çay en kaliteli çay, fiyatı diğer çaylara göre biraz pahalı olmasına rağmen tercih etmenizi öneririm.
Rize’ye özgü peynirler alınabilir. Örneğin muhlama yapımında kullanılan Koleti peyniri, minci peyniri. Tereyağı alınabilir. Biz bu tarz ürünleri çarşıda bulunan Ekşioğlu mağazasından temin ettik, çarşıda alternatif fazla olduğu için dilediğiniz yerden satın alabilirsiniz.
Bal olmazsa olmazlardandır, biz çarşıda bulunan Ekşioğlu Kardeşler Balcılık’tan bal aldık, hem gerçek hem lezzetli bal, şiddetle tavsiye ederim.
Peştemal ve benzeri örtüler alınabilir, yine karadenize özgü aksesuarlar, saça yada bele bağlanan ürünler.
Hediyelik eşyalar alınabilir, magnet gibi, özellikle Ayder Yaylası’nda bulabilirsiniz. Minik kemençeler alınabilir.
Rize Notları Karadeniz Turumun son yazısıydı, böylece Karadeniz turunu tamamlamış oldum. Diğer Karadeniz Turu Notlarım için tıklayabilirsiniz. [1]
Rize Türkiye’nin neresinde?