Salzburg Gezi Notları

Salzburg, Avusturya’nın minik şirin bir şehri, şirin olmasının yanı sıra bu şehrin önemli bir özelliği var, 1756 yılında Mozart bu şehirde dünyaya gelmiş, burası Mozart’ın doğup büyüdüğü şehir.

Salzach Nehri’nin kıyısında yer alan Salzburg’un ilk sakinleri geçimlerini tuz çökeltilerinden sağladıkları için burası Salz-Burg yani Tuz Kalesi adını almış.

Viyana gezimizin ikinci gününde biz de Salzburg’u görmek için yola koyulduk. Westbahnof tren istasyonundan West isimli trene bindik. Biletleri trende dolaşan görevlilerden satın aldık, ekranlardan trenin beklediği yolu öğrendikten sonra direkt olarak trene gidebilirsiniz. Viyana Salzburg arası yaklaşık 2 buçuk saat sürüyor. Biletler ise kişi başı gidiş dönüş 50€. Biletleri online olarak almak isterseniz tıklayabilirsiniz. [1] OBB [2] isimli devlet tekelinde bulunan bir tren işletmesi daha mevcut ancak fiyatları West’e kıyasla daha pahalı.

Trenler çok konforlu, yollar çok güzel 🙂

Salzburg tren istasyonunda indikten sonra hemen Tourist Information’dan haritalarımızı temin ettik. Salzburg’da gezilecek yerler birbirine yakın olduğu için ulaşım kartı almadık, her yeri yürüyerek gezdik. Konaklama ihtiyacı da duymadık, trenden indikten yaklaşık 7 saat sonra gezmek istediğimiz her yeri bitirmiştik. Çevre şehirleri de gezelim gibi bir düşünceniz yoksa, 1 günde Salzburg’u bitirebilirsiniz.

[3]
Salzburg turist haritası

Bizim gezilecek yerler arasındaki sıralamamızı ve rotamızı google maps linki [4] olarak hazırladım, dilerseniz sizde kullanabilirsiniz.

Tren istasyonundan çıkıp sola döndüğümüzde şehir merkezine doğru yürümeye başladık. Yaklaşık 15 dakika yürüdükten sonra Mirabell Sarayı ve Bahçelerine ulaştık.

Arkamız Mirabell Bahçesi, sağımda eşim Osman, solumda arkadaşımız Ömer

Bahçe farklı bölümlerden oluşuyor, içerisinde çeşitli heykeller, süs havuzları, ağaçlarla bezenmiş yollar ve labirent bulunuyor, peyzajı kesinlikle görülmeye değer.

Ağaçlarla üstü örtülmüş şirin bir yol

Burası 1606 yılında yapılmış ve Salzburg Prensi misafirlerini burada ağırlıyormuş. Günümüzde ise belediye binası olarak kullanılmaya devam ediliyor.

Mirabell Bahçeleri, arkada Salzburg Kalesini de görebilirsiniz.

Mirabell Bahçelerinin içinden yürüyüp sondaki kapısından çıktığınız zaman Makartplatz’e ulaşıyorsunuz. Burada Mozart’ın yaşadığı ev yani Mozart Wohnhaus bulunuyor.

Mozart Wohnhaus

Kesinlikle içerisine girmenizi tavsiye ediyorum. Mozart’ın çaldığı müzik aletleri, notaları ve bazı eşyalarını bu evde görebilirsiniz. Giriş ücreti 10€ ve bu ücrete audio guide dahil, Mozart besteleri eşliğinde anlatımları dinleyebiliyorsunuz 🙂

Audio guide

Mozart henüz 6 yaşındayken Avrupa’da konserler vermeye başlamış, babası eşliğinde tüm Avrupa’yı dolaşmış. Sadece 35 yıl yaşamasına rağmen 626 eser bestelemiş. Viyana’ya yerleştiği dönemde Türk’lerin mehter marşından esinlenerek Türk Marşını bestelemiş. Mozart’ın ailesi Salzburg’un seçkin ailelerindenmiş ve durumları gayet iyiymiş ancak Mozart’ın sefalet içinde öldüğü söyleniyor, iyi para kazanmasına rağmen parasını idare etmeyi bilemezmiş. En acı olanı ise dünyanın en önemli bestakarlarından biri olan Mozart’ın mezar yerinin belli olmaması. Zamanında isimsiz bir mezar taşı ile gömülmüş ve günümüzde mezar yeri bulunamamış.

Mozart’ın boyu çok kısaymış, kendisinin kısa boylu ve çirkin olduğu, sadece ellerinin ve saçlarının güzel olduğu söylenirmiş 🙂

Benden birazcık kısaymış 🙂

Mozart’ın yaşadığı evi gezdikten sonra Salzach nehri kıyısına indik, inerken Cafe Bazar [5] adında çok şirin bir cafeye rastladık. Burada nehir kıyısında ki masalara oturup, Salzburg’un eşsiz manzarasını izleyebilirsiniz.

Cafe Bazar

Cafe Bazar’ın yanından nehir kıyısına inince Makartsteg‘i yani kilitli köprüyü göreceksiniz, Paris’te ki Aşıklar Köprüsü kadar gelişmesede burada da kilit kültürü oturmuş durumda 🙂 Biz karşıya geçmek için bu köprüyü kullandık.

Kilitli Köprü

Bana sorarsanız köprünün asıl olayı, üzerine çıktığınız anda ki Salzburg manzarası.. Tuna Nehri’nin bir kolu olan Salzach, Salzburg şehrini ikiye bölmüş durumda. Karşı tarafa geçtiğinizde Eski Şehri gezmeye başlamış oluyorsunuz.

Köprünün altında gördüğünüz tekne ise nehir turu yapan turist teknelerinden, dilerseniz buradan nehir turuna katılabilirsiniz.

Kilitli köprüden Salzburg..

Köprüden karşı tarafa geçtikten sonra Getreidegasse Caddesi‘nin başladığı yere yürüdük. Bu caddenin başında St. Blasius Kilisesini göreceksiniz, arkasındaki dağlar kesilmiş gibi dümdüz duruyor. Kilisenin arkasındaki tepe ise Mönchsberg Tepesi, burada Modern Sanat Müzesi bulunuyor, asansörle tepeye çıkılabiliyor.

St. Blasius Kilisesi

Getreidegasse Caddesi, Salzburg’un en ünlü alışveriş caddesi. Bu caddenin en önemli özelliği markaların tabelaların hepsinin ferforje olarak tasarlanmış olması.

Gatreidegasse Caddesi, tabelalara dikkat

Dünyaca ünlü markaların kurumsal kimlikleri dışında kalan, dünyanın başka bir yerinde göremeyeceğiniz farklı tabelaları bu cadde de yer alıyor.

Mc Donalds tabelası

Getreidegasse’nin bir diğer özelliği ise Mozart’ın doğduğu evin yani Mozart Geburtshaus‘un bu cadde üzerinde olması, ailesinin durumunun iyi olması sebebiyle Salzburg’un en ünlü caddesinde oturuyorlarmış. Biz yaşadığı evi gezdiğimiz için doğduğu eve girmedik, siz dilerseniz 10€ karşılığında evin içini gezebilirsiniz.

Mozart Geburtshaus

Caddenin başında Carpe Diem Finest Fingerfood [6] isimli bir restorana rastladık. Karnımız acıkmıştı ve fingerfood nedir merakıyla bu restorana oturduk. Sipariş verip yemeğimiz geldiğinde fingerfood’un ne olduğunu çok iyi anlamış olduk 🙂

Fingerfood :p

Porsiyonların minicik olması sebebiyle aç kaldık 🙂 Daha doğrusu ben yiyemedim, Ömer ve Osman fingerfood’larını bitirdiler 🙂

Buradan ayrılıp karnımız doymadığı için, yine cadde üzerinde bulunan ve yöresel yemekler yapan, Herzl [7] isimli restorana gittik. Bu restoranda, çalışanlar yöresel kıyafet ile servis yapıyorlar, bu durum restorana otantik bir hava katıyor.

Herzl’in şirin kapısı

Cadılar Bayramı sebebiyle tüm restoranlarda, özel bal kabağı menüsü vardı, ben bal kabaklı kiş yedim, eşim ve arkadaşımız ise o günün menüsünden yediler, karnımız doydu, yemekleri beğendik, ortamına bayıldık, burayı sizlere de tavsiye edebilirim.

Osman’ın yemeği
Restoran’ın ortamı

Yine bu cadde üzerinde, Salzburg’a gelince mutlaka gitmeniz gereken, Café Mozart [8] var. Yemek sonrası kahvenizi burada içerbilirsiniz.

Cafe Mozart

Café Mozart’ta, Avusturya’nın ünlü kahvesi Melange’yi çok güzel yapıyorlar. Ayrıca özel bir tatlıları da mevcut, ismi Salzburger Nockerl, içi marmelatlı köpük gibi bir tatlı olarak tarif etsem yanlış olmaz sanırım 🙂

Melange diye yazılır Melonj diye okunur 🙂 Dilerseniz bu kupalardan satın alabilirsiniz, fiyatı tabak hariç 5€ 🙂
Salzburger Nockerl

Getreidegasse Caddesi üzerinde tesadüfen çok şirin bir dükkana rastladık, burayı da sizlerle paylaşmak isterim. Burası el boyaması binbir çeşit paskalya yumurtası bulabileceğiniz bir dükkan 🙂 Fiyatları ise 1 adet yumurta 6,5€ civarında. Denk gelince girmenizi tavsiye ederim, ismini vermek isterdim ancak hatırlamıyorum 🙂

Paskalya yumurtaları 🙂

Son olarak bu cadde üzerinde hediyelik eşya satan pek çok dükkan mevcut, buraya özgü olarak alabileceğiniz Mozart Çikolatası ve Mozart Likörü var.

Hediyelik eşyalar

Bu caddenin sonunda Mozartplatz bulunuyor. Burası Mozart heykelinin olduğu bir meydan. Caddeden sonra gezilmesi gereken meydanların hepsi yan yana yer alıyor.

Mozart heykeli

Mozartplatz’in hemen yanında Residenzplatz var. Bu meydanda tarihi bir çeşme bulunuyor. Mevsim dolayısıyla çeşmenin etrafını kapattıklarını düşünüyorum. Ayrıca burada fayton turuna çıkabileceğiniz arabalar bulunuyor.

Sol tarafta görünen çeşme ancak etrafı kapatılmış.

Residenzplatz’in yanında ise 1614 yılında inşa edilmiş ve hala ayakta olan Salzburg Katedrali var. Tarihi 774 yılına dayanıyor, ilk olarak bu yıllarda inşa edilmiş ancak çeşitli yangınlar yüzünden yeniden inşa edilmek zorunda kalınmış.

Salzburg Katedrali

Biz katedralin içini de gezdik, giriş ücretsiz, vaktiniz var ise girebilirsiniz. Burası aynı zamanda Mozart’ın vaftiz töreninin gerçekleştirildiği kilise.

Salzburg Katedrali
Tavanı çok güzel

Salzburg Katedrali’nin yanında son ünlü meydan olan Kapitelplatz bulunuyor. Burada kocaman bir Mozart Çikolatası üzerinde duran adam heykeli var. Heykelin yanında ise dilerseniz oynayabileceğiniz kocaman bir satranç var 🙂 Bu meydanda alışveriş yapabileceğiniz tezgahlarda bulunuyor.

Dev Mozart çikolatası 🙂 Arkada alışveriş tezgahları

Bu meydandan yukarı bakarsanız Hohensalzburg yani Salzburg Kalesini görebilirsiniz.

Yukarda Salzburg Kalesi

Finiküler ile kaleye çıkabiliyorsunuz, finiküler ve kaleye giriş ücreti toplam 11€.  Benim gibi yükseklik korkusu olanlar için, finiküler oldukça dik, ancak saniyeler içinde yukarı çıktığı için çok sorun olmuyor ayrıca finikülerden Salzburg manzarasını da izleyebiliyorsunuz 🙂

Finiküler
Kaleden Salzburg manzarası

Hohensalzburg, 1077 yılında inşa edilmiş, onlarca savaş görmesine rağmen hiçbir zaman fethedilememiş, bütün olarak günümüze kadar gelen tek kale özelliğini taşıyor. Kale içerisinde savaşta kullanılar eşyalar sergileniyor ayrıca kuklaların sergilendiği bir bölüm de bulunuyor. Dilerseniz buradan kukla satın alabiliyorsunuz.

Hohensalzburg
Savaş eşyaları
Tematik kuklalar

Burası da kalenin üzerine inşa edildiği dağın en yüksek noktası, kaleyi gezerken görebilirsiniz.

Dağın en yüksek noktası

Tuna Nehri’nin bir kolu olan, Salzach’ın ikiye böldüğü, Salzburg’un Eski Şehir bölümünü de bu şekilde bitirmiş olduk. Kale, Salzburg gezimizde ki son durağımız oldu.

Buradan tren istasyonuna çok mesafe olmadığı için taksi ile istasyona geçtik. Yaklaşık 12€ tuttu.

Ben Salzburg’u çok sevdim, çok sevdiğim ve yeniden gitmek isteyeceğim şehirler arasında Salzburg’da yerini aldı 🙂 Viyana’ya gelirseniz Salzburg’u görmeden asla dönmeyin 🙂

Sizler için minik bir turist haritası da hazırladım, aşağıda bulabilirsiniz 🙂

[9]
Turist haritası
Auf wiedersehen Salzburg 🙂

Salzburg Dünyanın neresinde?