Gezi Tarihi : Ağustos 2015 Gezi Süresi : 1 Gün

İlk kamp deneyimimizde edindiğimiz tecrübelerden ve aldığımız keyiften sonra hemen bir hafta sonunu daha kampa ayırmaya karar verdik. Bu kez durağımız Şile Sahilköy oldu.

Sahilköy, Şile merkeze gelmeden 15 km önce, gelişmiş bir köy. Her türlü market alışverişinizi buradan yapabilirsiniz, kamp yapılan alan Sahilköy merkeze çok yakın.

Sahilköy’e giderken yol üzerindeki süt mısırcılara ve gözlemecilere rastlayacaksınız, kesinlikle uğramanızı tavsiye ederim.

Gelelim kamp alanına, tesisin adı Sahil Kamp İstanbul, deniz kıyısında, kendine ait bir kumsalı var, iki farklı kamp olanağı var, biri orman içinde biri ise deniz manzaralı bir tepede, bizim gittiğimiz dönemde hava çok rüzgarlı olduğu için biz orman içinde kamp yapmayı tercih ettik.

 

Orman içi kamp alanı
Orman içi kamp alanı

 

Tepedeki kamp alanı
Tepedeki kamp alanı

 

Çadırınızı yanınızda getirirseniz kişi başı giriş ücreti 25TL, benim çadırım yok siz bana çadır ayarlayın derseniz kişi başı 35TL, yok ben çadırda kalamam rahat edemem derseniz bungalow evlerde kalabilirsiniz, ev ücretleri gününe ve kişi sayısına göre farklılık gösteriyor, buradan fiyatlara bakabilirsiniz.

 

Bungalow evler
Bungalow evler

 

Biz evini sırtında taşıyanlardandık, bu fiyat karşılığında aldığımız hizmetler ise ücretsiz tuvalet, kamp aydınlatması, plaj kullanımı, çadırımızın önündeki piknik masası ve çadır kurmak için tasarlanmış tahta alanlar.

Kamp alanında açık havuzda mevcut ancak giriş ücreti 10TL. Tesis içerisinde yemek yiyebileceğiniz bir restoran ve alışveriş yapabileceğiniz ufak bir bakkal da bulunuyor.

 

IMG_1065

 

Bizim gittiğimiz dönemde hava kapalıydı ve gece yağış bekleniyordu, aldırış etmedik ve havaya rağmen çadırımızı kurduk. Denizde aşırı büyük dalgalar olduğu için kimse denize giremedi, sadece kumsala inmekle yetindik.

 

Çabuk çek dalga geliyor :)
Çabuk çek dalga geliyor 🙂

 

Akşam oldu, kamp ışıkları yandı, biz hani yağmur yağacaktı derken gök gürlemeye başladı, arkasından bastıran yağmuru tarif etmek için bardaktan boşalırcasına deyimini kullanabiliriz sanırım. Şanslıydık, çadırın verandası vardı, hepbirlikte orada oturuyorduk, yağmur dinince çadırlara dağılırız diye düşündük ancak dinmedi, gittikçe şiddeti arttı.

 

Yağmurun dinmesini beklerken :)
Yağmurun dinmesini beklerken 🙂

 

Gece saat 11buçukta kamp ışıkları kapatıldı, çadıra dönmek zorundaydık uykumuz gelmişti ve bu esnada sırılsıklam olduk 🙂 Sabahın erken saatlerine kadar yağmur yağdı, çoğu kampçının çadırını su basmış, geceyi arabalarında geçirmişler, bizim çadırlar su almıyormuş onu test etmiş olduk 🙂 Açıkçası biraz tedirgin olduk, fırtına yağmur derken bizim için farklı bir deneyim oldu.

Gece apar topar çadırlara kaçtığımız için yemeklerimiz dışarıda kaldı, kamp alanında çokça bulunan köpekler bütün yemeklerimizi yedi. Dışarda yemek bırakmamanızı tavsiye ederim.

 

Çadırımızın penceresinden kamp manzarası
Çadırımızın penceresinden kamp manzarası

 

Bu kamp alanı için doğal kalmış, bakir bir alan diyemeyeceğim, deniz tatili yapmak isteyenler ve dev dalgalarla boğuşabilirim diyenler için uygun ancak doğa ile başbaşa kalayım derseniz doğru yerde değilsiniz. Biz de Erikli Yaylası’nda aldığımız kamp keyfini burada bulamadık. Erikli Yaylası Kamp Notları için tıklayabilirsiniz.

Yeni kamp maceralarında görüşmek üzere 🙂

 

Sahilköy Türkiye’nin neresinde?