• NE ZAMAN GİDİLİR?
    Her Mevsimde
  • KAÇ GÜNDE GEZİLİR?
    1-2 Gün
  • VİZE
    Schengen
  • PARA BİRİMİ?
    Euro
  • TOPLU TAŞIMA?

    Yok

  • RESMİ DİLLERİ?

    Fransızca Almanca Flemenkçe

  • PRİZ
    C Tipi/Avrupa
  • ZAMAN DİLİMİ?
    2 Saat Geride

Gezi Tarihi : Mart 2016 Gezi Süresi : 1 Gün

Brugge, Belçika’ya hatta çevre ülkelere yolunuz düşerse kesinlikle uğramanız gereken bir destinasyon. Ben ilk kez ‘In Bruges’ filminde görüp etkilenmiştim ve o gün bugündür yolumu buralara düşermek için fırsat kolladım 🙂 Sonunda Hollanda, Belçika gezimizin son durağı olarak Brugge’u belirledik.

Brugge’da gezerken, burası Orta Çağ filmi çekilen dev bir stüdyo ve siz içinde gezintiye çıkmışsınız izlenimine kapılıyorsunuz. Bir şehrin çizgisi nasıl hiç bozulmaz, o dönemdeki haliyle günümüze kadar gelebilir, yeni yapılarda da aynı dönem mimarisi korunur, gerçekten çok etkileyici.

 

IMG_0227-1

 

Brugge’a Brüksel’den tren ile ulaşım sağladık ancak dediğim gibi çevre illerdende tren ile ulaşmak mümkün. Brüksel’den 1.30 saat süren tren yolculuğu, Amsterdam,Paris, Lüksemburg ve Düsseldorf gibi yakın şehirlerden 3 saat sürüyor.

Biz Brüksel’de Centraal Station’da bulunan otomatlardan biletimizi satın aldık. Normal şartlar altında 1 kişinin gidiş dönüş bileti 30€ civarında ancak size burada, bileti ucuza almak adına bir tüyo vereceğim. Eğer gezinizi hafta sonuna denk getirirseniz, Weekend Ticket satın alabilirsiniz. Bu ne anlama geliyor, biletiniz açık bir bilet, gidiş dönüş saati ya da günü belli değil, sadece satın aldığınız Cumartesi ve Pazar günü geçerli. Biletinizi bu şekilde alırsanız %50 indirimi kapmış oluyorsunuz ve kişi başı bilet fiyatı 15€ oluyor. Güncel bilet fiyatlarına buradan ulaşabilirsiniz. Tren seçerken dikkat etmeniz gereken tek konu, Brugge’dan geçen farklı rotalara sahip trenler mevcut, bu sebeple yolculuk 3 saate bile çıkabiliyor, en kısa süreli treni seçtiğinizden emin olun.

 

IMG_0226-1
Tren biletleri

 

Biz Brugge’a günübirlik gittik, konaklamadık ama bunun için pişmanlık duyuyorum, keşke bir gece o otantik otellerden birinde kalsaydık. Otelleri araştırırken benim favorim burası oldu, belki seçiminizi kolaylaştırır diye buraya bırakıyorum. Yaz döneminde çok kalabalık olduğu için şehrin tadına varılamadığını duydum, bu sebeple bizim gittiğimiz gibi popüler aylar dışında ziyaret ederseniz daha çok seveceğinize eminim.

Trenden indikten sonra Brugge’u yürüyerek gezebilirsiniz çünkü hem küçük hem gezilecek yerler birbirine yakın. Bunun için size bir yürüyüş rotası hazırladım, buradan ulaşabilirsiniz.

 

Brugge Turist Haritası
Brugge Turist Haritası

 

Yürüyüş rotasında bizi ilk önce Minnewater Park karşıladı. Burası Brugge’un kuğularıyla ünlü Aşk Gölü 🙂 Çimlere uzandıktan sonra hiç ayrılmak istemeyeceğiniz bir yer.

 

DSC_3598
Minnewater

 

Parkın bittiği yerde bir köprü bulunuyor, bu köprü üzerinde Beguinage giriş kapısı yer alıyor. Beguinage, 1245 yılında yapılmış Manastırlar Bölgesi, bu evlerde kadın ve rahibeler yaşıyor. Avluya giriş ücretsiz.

 

DSC_3633
Arkamdaki kapı Beguinage girişi

 

DSC_3622
Beguinage

 

Avrupa’nın en eski, günümüze kadar sağlam gelebilen hastanesi St. Jans Hospital, Brugge’da bulunuyor. Bu hastane 1978 yılına kadar aktif olarak kullanılmış. Dilerseniz 8€ karşılığında içerisini gezebilirsiniz.

 

DSC_3634
St. Jans Hospital

 

Hastanenin hemen karşısında, Church of Our Lady Kilisesi yer alıyor. Burası 122m yüksekliği ile şehrin en uzun yapısı ve dünyanın en uzun 2. tuğla yapımı kulesine sahip olma özelliği taşıyor. Kilisenin bir diğer özelliği ise, Michelangelo’nun İtalya dışında sergilenen tek eseri Madonna ve Çocuk heykelinin burada bulunuyor olması. Kiliseye giriş ücretsiz, heykeli görmek isterseniz 3€ ödemeniz gerekiyor.

 

DSC_3722
Church of Our Lady

 

Kilisenin hemen arkasında Gruuthuse Müzesi bulunuyor. Burası eskiden Brugge Lord’unun eviymiş, şimdi ailenin eşyalarının sergilendiği müze olarak kullanılıyor. Bizim gittiğimiz dönemde tadilatta olduğu için içerisine giremedik.

 

DSC_3655
Gruuthuse

 

Brugge’da bir diğer görülmesi gereken yer Aziz Salvator Katedrali. Bu katedral şehrin ana kilisesi. Kiliseye giriş ücretsiz.

 

DSC_3656
Aziz Salvator Katedrali

 

Kilisenin hemen arkasında, şehrin en ünlü alışveriş caddesi Steenstraat yer alıyor. Bu cadde üzerinde uğramanızı önerebileceğim iki dükkan bulunuyor, biri Hema isimli yerel mağaza, içerisinde her ürünü bulabileceğiniz ucuz bir marka ve Flying Tiger, tasarım ürünler satan çok tatlı bir mağaza.

Bunlar dışında Brugge’dan alınabilecek en belli başlı ürünler Brüksel’de olduğu gibi Çikolata ve Dantel.

 

DSC_3667
Steenstraat

 

Bu cadde üzerinde yemek ve tatlı içinde önerebileceğim yerler bulunuyor. Öncelikle Bocca, bir makarnacı, makarna fast food dükkanı da diyebiliriz. Makarnalar karton kutularda servis ediliyor, gerçekten çok lezzetli ve ucuz. Biz küçük boy makarnaya 4€, orta boya 6€ ödedik. Self servis, kasa önündeki menülerden makarna çeşitlerine bakabilirsiniz.

 

DSC_3668

 

IMG_0234-1
Makarnalar nefiss!

 

Yine cadde üzerinde St. Salvator isimli bir pastane bulunuyor. Vitrindeki tart ve turtalarla sizi içeri çekmeyi başarıyor 🙂 Lezzetleri iyi ama görüntüleri kadar değil 🙂 Dilim fiyatları 4-5€ civarında. Elde yerseniz, oturarak yeme fiyatlarına göre daha uygun bilginiz olsun.

 

DSC_3670
St. Salvator Vitrini

 

Steenstraat’ın sonuna kadar yürürseniz şehrin en ünlü iki meydanından biri olan Markt Meydanına ulaşabilirsiniz. Brugge’un simgesi haline gelen saat kulesi Belfry bu meydanda yer alıyor. 47 farklı çana sahip kulenin asansörü yok, 8€ karşılığında 366 merdiven çıkarak tepesine ulaşabilirsiniz.

 

DSC_3680
Belfry

 

Meydanda aynı zamanda Historium isimli, 15.y.y daki insanların yaşayışını anlatan bir müze, Provinciaal Hof yani Bölge İdare Mahkemesi ve Fransızlara karşı verilen mücadele adına dikilen Pieter de Coninck Anıtı bulunuyor.

 

IMG_0282
Markt

 

Şehrin diğer ünlü meydanı Burg, Markt Meydanının hemen yanında yer alıyor. Burada Belçika’nın en eski binası, Stadhuis yani Belediye Binası yer alıyor. Belediye Binasının hemen solunda Eski Nüfus Müdürlüğü yer alıyor, üzerindeki altın sarısı heykellerden tanıyabilirsiniz. Nüfus Müdürlüğünün bitişiğindeki yapı Brugge Müzesi. Bishop Palace, Piskoposun Sarayı da bu meydanda yer alıyor.

 

IMG_0283
Burg

 

Ve son olarak Belediye Binasının sağ tarafındaki yapı Kutsal Kan Kilisesi. 1134 yılında yapımına başlanmış ancak 1923 yılında tamamlanabilmiş. Hz. İsa’nın kanının bulunduğu bez parçası, Kudüs’ten buraya getirilmiş. Bu sebeple adı Kutsal Kan Kilisesi olmuş. Kiliseye giriş ücretsiz ancak hergün öğlen 12 ile 2 arası kapalı bilginiz olsun.

 

DSC_3695
Kutsal Kan Kilisesi

 

Burg Meydanının arka tarafından tur tekneleri kalkıyor. Bence Brugge’da olmazsa olmaz yapılacakların başında Tekne Turu geliyor. Minik kanallarda yaptınız bu gezinti gerçekten çok güzel.

 

DSC_3699

 

Tur ücreti 8€ ve yaklaşık yarım saat sürüyor. Teknelerin üstleri açık, yağmura karşı bir önlemleri bulunmuyor, yağmurlu bir günde giderseniz şemsiyeniz ile binebilirsiniz 🙂

 

DSC_3617
Tekne turunda size her yerde kuğular eşlik ediyor 🙂

 

DSC_3733

 

Tekne turlarının başladığı yere yakın bir café bulunuyor, ismi 2be, birşeyler içmek isterseniz uğrayabilirsiniz, kanal manzaralı masalarda oturmanızı tavsiye ederim.

 

DSC_3730
2be

 

Brugge tam anlamıyla Orta Çağ’dan kalma bir masal kenti, gidince dönmek istemeyeceğiniz, daha uzun süre vakit geçirmek isteyeceğiniz, hatta yerleşme hayalleri kuracağınız bir şehir. Brugge bizi adeta büyüledi, umarım sizlerde de aynı etkiyi bırakır 🙂

Brüksel Notlarımı okumadıysanız buradan ulaşabilirsiniz 🙂

 

DSC_3604